Bir yanda kadına şiddet...

Diğer yanda sağlık çalışanlarına yönelik bitmek bilmeyen saldırılar...

Bıktık artık.

Bornova Türkan Özilhan Devlet Hastanesi'nde cumartesi akşamı yaşanan o çirkin saldırının hedefindeki Dr. Musa B. ile görüştüm.

Kalbi kırıktı.

Sesi titriyordu hala.

***

"Cumartesi akşamı saat 20.00 gibi, sedyede genç bir yatıyordu. Yanında bir erkek, bir de kadın vardı.

Hasta yakınları maskelerini takmıştı ama hasta maskesizdi.

Hastamızdan, maskesini takmasını istedim.

Nefes alamıyorum, dedi.

Yaptığım muayenede, nefes alamaması için bir sebep göremedim.

Parmağa takılan oksijen ölçeri taktık, yüzde 98'lik sonuç çıktı.

Yüzde 95'in üstünde çıkarsa, sorun yok demektir.

Maskesini takmasını bir kez daha istedim.

Takmışsınız koronaya, sen bırak benim maskemi... Sen doktor değil misin, bana müdahaleyi yapsana, diye çıkıştı.

Ateşi olduğunu söyledi; ateşini ölçtüm, 36.5...

Alttan aldım yine, ateşin de normal, maskeni takabilirsin, dedim.

O sırada, yanındaki erkek, celallendi."

***

Dr. Musa B., başından geçen olayın bu noktasına geldiğinde, derin bir nefes aldı, devam etti:

"Erkek hasta yakını, bana saydırmaya başladı, küfürler etti. Ortalığı kırıp geçirdi.

Güvenliği çağırdım. Saldırganın yanındakiler, onu engellemeye çalıştı.

Hasta getiren refakatçiler arasında iki sivil polis varmış.

Benden 5-6 metre uzaklaştırdılar.

Bu sefer bıçağıyla üzerime saldırdı. Çok çekindim. Bana bıçak salladı, seni öldüreceğim, diye tehdit etti.

Gözaltına alındılar."

***

Dr. Musa B.'nin bundan sonra anlattıklarını dinleyelim:

"Bu tür saldırılar, insanın moralini bozuyor.

İstediğiniz kadar profesyonel olun, duygu olarak kafanızı toparlayamıyorsunuz.

Gerçi alıştık bu tür saldırılara...

İnsanlara şifa dağıtmak için fedakarca çalışırken, saldırıya uğramak, normal bir insanın etkilemesinden daha çok etkiliyor biz hekimleri...

Yaşım 27... Bugüne kadar bıçaklı, ya da silahlı saldırıya uğramamıştım.

Bıçaklı saldırıyı da gördüm, nihayetinde...

Ama muayene ettiğim hastanın belinde tabancayı gördüğümde irkildiğimi hatırlıyorum.

Anneme bir şey olursa, seni öldürürüm, gibi tehditler aldım."

***

"Peki, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların sonu gelmeyecek mi? Bir hekim olarak, ne gibi önlemler alınmasını öneriyorsunuz?" soruma, Dr. Musa B.'den şu yanıt geldi:

"Sağlık çalışanlarına şiddet yasasının yeniden düzenlemek lazım. Saldırganlar, ellerini kollarını sallayarak hastanelere girip çıkıyor.

Şu anda öngörülen cezanın, caydırıcı olmadığını düşünüyorum.

Daha ağır cezalar olmalı ki, saldırganları eylemden vazgeçirsin.

Mesela bana saldıran kişinin pek çok sabıkası varmış.

Yarın, o kişinin bir başka kamu çalışanına daha saldırmayacağı ne malum?

AVM'lere girerken, X-R'den geçiyorsunuz.

Silah varsa, içeri giremezsiniz.

Fakat silahla hastaneye girmek serbest!

Hastalar dışında hastaneye gelenler de X-R'den geçmeli."

***

Doktor kardeşimizin önerileri, hiç de yabana atılacak öneriler değil.

Umarım, yasada öngörülen cezaları artırırlar.

Umarım, X-R fikrini ciddiye alıp bunun üzerinde bir kafa yorarlar.

Umarım ve dilerim, bu son olur.

Darp edilen son doktor, Musa B. olur.

***

Bu arada, fotoğrafa, bir de öbür taraftan bakalım.

Koronavirüs salgınında bu illete yakalanmaktan hepimiz korkuyoruz, değil mi?

Ne diyor Sağlık Bakanımız, uzmanlar?

"Maskeni tak, sosyal mesafeyi koru, hijyen kurallarına uy."

Üstelik, birine maske uyarısında bulunma hakkı, en çok doktorda olduğu halde...

Hastasına maskesini takmasını isteyen bir doktor, canım ülkemde, sırf bunu söylediği için darp ediliyorsa...

Bu uyarıyı, hastaneye hasta getirmiş sade bir vatandaşın yaptığını düşünün...

Vay onun haline...

Başına kim bilir neler gelirdi.

Düşünmek bile istemiyorum.

Ama bu ülkenin sağlık politikalarına yön verenlerin, bu ihtimali de düşünmesini istiyorum.

Doktora el kaldıranların, bıçak, tabanca çekenlerin, ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşmalarına izin verilmesin istiyorum